Tüp Mide Ameliyatları Bakımından Tazminat ve Ceza Sorumluluğu

Tüp Mide Ameliyatları Bakımından Tazminat ve Ceza Sorumluluğu

30.04.2024

Obezite cerrahisi (tüp mide ameliyatı dahil) konusunda temel ilkeleri ortaya koyan ve Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği tarafından yayınlanan (ve Türkiye'de referans olarak kabul edilen) "Bariyatrik Cerrahi Kılavuzu"na (Ankara 2018) göre, obezite cerrahisi (bariyatrik cerrahi) için, BKİ ≥ 40 kg/m2 olması yeterli görülmüştür (http://www.temd.org.tr/admin/uploads/tbl_gruplar/20180618095001-2018tbl_gruplar1b2cd981a1.pdf)

      Obezitenin cerrahi tedavisi, bariatrik cerrahi olarak adlandırılmaktadır. Bariatrik cerrahi ile uzun süreli kalıcı kilo kaybı sağlanmakta, obezitenin metabolik etkileri azaltılarak birçok yandaş hastalık önlenmekte ve sağ kalım arttırılmaktadır. Bariatrik cerrahi ile fazla kiloların %50’den fazlasında azalma sağlanabilmektedir ( Brethauer, SA. Sleeve gastrectomy. Surg Clin N Am 2011; 91:1265-79)

        Bilimsel olarak; obezite cerrahisi, beden kitle endeksi 40 kg/m2’nin üzerinde olup çeşitli yöntemlerle (diyet, egzersiz, davranış tedavisi, ilaç vb) kilo vermeye çalışıp başarılı olamayan veya kilo verdikten sonra tekrar kilo alan tüm bireyler yönünden uygulanabilen tıbbi (cerrahi) müdahaledir (Türkiye için Obezite Maliyeti ve Obezite Cerrahisinin Ekonomik Önemi, POLAR Çalışma, 2013; The National Institutes of Health Consensus Development, Conference on Gastrointestinal Surgery for Severe Obesity, 1991. https://consensus.nih.gov/1991/1991GISurgeryObesity084PDF.pdf).

        Ayrıca obezite ameliyatları, morbid obez (hastalık haline gelmiş kilolu) kişilerde kilo kaybının devamlılığının sağlanmasında oldukça etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir (Deitel, M/ Shikora SA. The Development of the surgical treatment of morbid obesity. J Am Coll Nutr, 2002; 21:365-71).

        Morbid obezitenin yaşam beklentisini 5-15 yıl arasında kısalttığı kabul edildiğinden beden kitle indeksi (BMI- BKİ) 40 kg/m2 ve üzerinde olan hastalar bakımından başkaca hastalığa ihtiyaç duyulmaksızın "ameliyat endikasyonu" bulunmaktadır (Karra, E/ Yousseif, A/ Batterham, RL. Mecha-nisms facilitating weight loss and resolution of type 2 diabetes following bariatric surgery. Trends Endocrinol Metab 2010; 21: 337-44). Bu bilimsel tespitler ışığında, uzun süre diyet yaptığı halde kilo veremeyen ve kilo sebebiyle yaşam kalitesi düşen ve morbid kilolu kategorisinde yer alan bir kimse bakımından, en güvenilir ve hasta açısından en az risk taşıyan tıbbi yöntemle ve usulüne uygun bir bilgilendirme yapılarak obezite cerrahisinin tercih edilmesinde tıbbi endikasyon mevcut olduğundan, bu tür bir tıbbi müdahale de hukuka uygundur. 

Tüp mide ameliyatı sonrasında ortaya çıkan “darlık”, “kaçak” (anastomoz kaçağı”, “enfeksiyon” vs. olumsuzluklar temelde tıbbi komplikasyon olarak kabul edilse dahi komplikasyon hakkında ayrıntılı ve tam bir bilgilendirmenin yapılmaması, komplikasyonun zamanında tespit edilememesi, tespit edildiği halde uygun tedavi yöntemlerinin uygulanmaması, ileri merkeze sevk edilmesi gerektiği halde sevk işlemi yapılmaması vs. durumlarda tazminat ve ceza sorumluluğu doğabilmektedir (Komplikasyonun tıbbi uygulama hatasına dönüşmesi hakkında ayrıntılı açıklama için bkz. Birtek, Fatih, Tıbbi Müdahaleler Açısından Komplikasyon Malpraktis Ayırımı , İstanbul Barosu Dergisi, Cilt: 81, Sayı: 5, Eylül 2007, Sayfa: 1937-2006; Birtek, Fatih, “Tıbbi Uygulama Hataları Bakımından Taksir- Bilinçli Taksir Ayrımı (Komplikasyon- İzin Verilen Risk Ayrımı Bağlamında)”. Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 10, sy. 1 (Haziran 2015): 63-106.

Yargıtay'a göre de "tedavi bir bütün olup komplikasyonlara karşı gerekli özen borcunun doğduğu" kabul edilmektedir (Yargıtay 13. HD., 07.12.2000 tarih, E. 2000/10347, K. 2000/11083).

Kamu hastanelerinde gerçekleştirilen ameliyatlar bakımından idare hukuku, tazminat hukuku ve ceza hukuku ilkeleri çerçevesinde hak arama yollarına müracaat edilebilir. 

Bu sayfayı paylaş :